Aslı Erdoğan’ın 1998 yılında kaleme aldığı Kırmızı Pelerinli Kent, otobiyografik öğelerle kurgulanmış bir yapıttır. Üniversite öğrenimini ve lisansüstü eğitimini Boğaziçi Üniversitesi’nde tamamlayan Erdoğan, Rio de Janerio Üniversitesi’nde başladığı doktora eğitimini yarıda bırakarak kendini tümüyle yazmaya verir. Kırmızı Pelerinli Kent’in roman kişisi Özgür de Rio'ya öğrenim amaçlı gelmiş bir akademisyendir ve Erdoğan’ın yaptığı gibi okulu bir tarafa bırakıp kendini yazdığı romana odaklanır.
Kırmızı Pelerinli Kent Özgür kişisinin yazdığı romanın ismidir ve okuyucu elindeki romanı okurken Kırmızı Pelerinli Kent’i de okumuş olur; çünkü gerçek roman ve romanda yazıldığını bildiğimiz Kırmızı Pelerinli Kent iç içe verilir. İkisi birbirinden çok da farklı değildir; birbirlerini bütünler niteliktedirler. Kısacası iki roman da Rio’dan, Rio’da yaşamaktan ve yaşananlardan söz eder.
I. Bölüm: Akademisyen olduğu, romanın son bölümlerinde belirtilen Özgür karakterinin, Türkiye’den belirli bir süre için Rio de Janerio'ya gitmesi, Rio’nun "favela" terimiyle nitelendirilen varoşları anlatılması, Özgür karakterinin; Mafyalar, katliamlar, tekinsiz sokaklar, mafyalarla anlaşmalı polisler, ucuz seks, ensest ilişkiler, uyuşturucu ticareti, yoksulluk, tükenmişlik, ahlaksızlık, cehalet... Defalarca ölümle burun buruna gelmesi; Özgür karakterinin; annesine, alışık olmadığı 40-45 derecelerdeki sıcaklığa, yaşadığı evdeki tüm olumsuzluklara rağmen yazmakta olduğu Kırmızı Pelerinli Kent’i bitirebilmek adına Rio'daki yaşantısını sürdürmesi.
II. Bölüm: Özgür karakterinin Rio'da birçok kişiyle tanışması, özel ilişkiler de yaşaması; ancak hepsinin sonu hüsranla bitmesi, Kırmızı Pelerinli Kent?i yazdığı yeşil kaplı defteri yanından hiç ayırmaması, her fırsatta sıcaktan, susuzluktan, uyuşukluktan fırsat buldukça romanına yoğunlaşması -bu arada yazdığı bölümleri de görür okuyucu, hem romanı hem de romanın içindeki romanı okur- Romanın içindeki romanın, yani Kırmızı Pelerinli Kent’in kahramanı Ö. olması. Özgür karakterinin yarattığı Ö kişisinin Rio’dan ve Rio’da yaşam ve yaşamaktan, ölümden söz etmesi; tıpkı eserin yazarı gibi. Okuyucunun elindeki romanın bitirilmemesi; ancak Kırmızı Pelerinli Kent’in sonunda Ö. kişisinin bir kapkaççı tarafından öldürülmesi.

(Kaynak: Emrah Seferoğlu, "Aslı Erdoğan’ın Kırmızı Pelerinli Kent Romanına Postmodern Açıdan Yaklaşım" (2015) ss. 603-612. Route Educational and Social Science Journal Volume 2(2), April 2015

Aslı Erdoğan Biyografisi:
Aslı Erdoğan (Doğumu: 1967) Amerikan Robert Lisesi, ardından Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını CERN (Conseeil Europeen pour la Recherche Nucleaire)’de hazırladı. Rio de Janeiro’da başladığı fizik doktorasını yarıda bırakarak yazmayı seçti. 1994'te ilk kitabı yayımlandı.
Ulusal ve uluslararası basında kendinden övgüyle bahsedilen yazar, 1997’de Deutsche Welle’nin düzenlediği yarışmada Tahta Kuşlar adlı öyküsüyle birincilik ödülü aldı, bu öykü dokuz dile çevrildi. Kırmızı Pelerinli Kent romanı Gyldendal Yayınları’nın (Norveç) Marg –omirilik— serisine seçildi. Hayatın Sessizliğinde (2005) Dünya Yayınları tarafından yılın kitabı seçildi. Hayatın Sessizliğinde’den bir bölüm Piccola Tiyatrosu’nda (Milan) Serra Yılmaz tarafından seslendirildi, dans tiyatrosu ve baleye uyarlandı. Mahpus adlı öyküsü Fransa’da filme çekildi. Yunus Nadi (Mucizevi Mandarin), Sait Faik (Taş Bina, 2010), Lillehammer Festivali’nin ana konuşmasını yaptı (2011), Zürih Şehir Yazarı seçildi (2012) Words Vithout Borders (2013)
Aslı Erdoğan’ın yapıtları birer ‘çağdaş klasik’ olarak nitelendirildi. Le Monde, Frankfurter Allgemeine Zeitung, Neue Zürcher Zeitung, die Welt, der Freitag, die Berliner Literatur Kritik gibi gazete ve dergilerde Aslı Erdoğan’ın yapıtları üzerine yüzden fazla makale ve çalışma yayımlandı. Ingo Arend, Ruth Klüger, Barbara Frischmuth gibi yazarlar Aslı Erdoğan’ı yazdı. La Libre Belgique tarafından Antonin Artaud ve Malcolm Löwry ile kıyaslanırken, Aftenposten şu cümleyle değerlendirdi:“Joyce ve Dublin, Kafka ile Prag nasıl birbirinden ayrılmazsa, bundan böyle Aslı Erdoğan Rio da birbirine kopmaz bağlarla bağlanacak.” Son olarak 'Ord i Grenseland Prisen —Sınırda Sözcükler Ödülü’ ödülünü kazanan yazarın kitapları dünya dillerine çevrilmeye devam ediyor. Aslı Erdoğan, bunun yanı sıra Radikal’de başladığı köşe yazarlığına Özgür Gündem’de devam ediyor.

Yapıtları:
Romanları: Kabuk Adam (1994); Mucizevi Mandarin (1996); Kırmızı Pelerinli Kent (1998);

Öyküleri ve diğer kitapları: Bir Yolculuk Ne Zaman Biter (2000, Gazete Yazıları); Hayatın Sessizliğinde (2005); Bir Delinin Güncesi 2006 (Denemeler - I); Bir Kez Daha 2006 (Denemeler - II); Taş Bina ve Diğerleri 2009 (Öykü); Artık Sessizlik Bile Senin Değil (2017);

Yazılar:
Üyelerimizin yazıları:
"bir kentin ve o kentteki parikaryanın hikâyesi"
bir kentin ama aşık olunan bir kentin ve bir "kendi"nin -belki de bir 'kedi'nin de denilebilir- hikâyesi... güzel, hüzünlü ama bir o kadar da yapay. burada bir türk'ün değil, bir dünyalının varlığı ve yazdığı seziliyor. bu bakımdan da önemli. kendinden soyunup, başka bir "kendi olmak", olabilmek sanırım asıl marifeti... enternasyonal bir ses ve yazar aslı erdoğan. belki de adını değiştirip "dünyaca" bir ad seçmeli...
küresel kapitalizmin en azından. gören ve düşünen insana yönelik etkilerinden birisi de modern dönemde 'yabancılaşma' olarak tanımlanan, ama şimdi nitelik değiştirerek 'ötekileşme/ öteleme' biçimine dönüşen durumdur. burada iki önemli etkenin rolü olduğunu söyleyebiliriz. bunlardan ilkianda / halde yaşanılan sıkıntıların sorunların olmadığı bir başka toplum düzenine dair ütopya ve umudun olmamasıdır. böyle bir toplumsal düzeni içinde vareden ve herkes için benzer yaşamı garanti eden bir yapı, onu sağlayacak bir örgüt organizasyon yoktur. dolayısıyla böyle bir hayal yoktur. onun ancak mikro / küçük uygulamaları en alt tabakada, çoğu zamam ötekileştirilen insanların dünyalarında vardır. bu ikinci etkeni oluşturmaktadır. ötekilerin o halleriyle yaşadıkları ve her an hiçliğin sınırlarında sürdürdükleri durumda haz, keyif, ölüm hiçlik en uç noktaları ve bunun sunduğu heyecanla birlikte ilk kez eskisinden farklı olarak hem geniş yığınlar için, hem de mikro örgütlenmelerle oluşabilen küçük topluluklar için vardır. sistemin dışına attıkları, yeni sistemler topluluğu yaratma noktasına gelmiştir. bu bir bakıma asıl sistemin varlığını ve sürmesini sağlayan dolayısıyla birbirine bağımlı toplulukların oluşturduğu yeni bir evrendir. sisteme modern zamanlardaki itirazları yapanların da ötekileştirme yoluyla varettiği bu kesimler, bir yanıyla küresel kapitalizminin arka bahçesini oluşturur, onun ekmeğine yağ sürerken bir yandan da onun sonunu hazırlayacak, en azından ona en çok zararı verecek kesimi oluşturmaktadır.
bu bakımdan aslı erdoğan'ın romancılığı sefiller'le başlayan proleteryanın, 20. yüzyılın son çeyreğinde dönüşerek 'lümpen proleterya' biçiminde örneğin latife tekin'in ' sevgili arsız ölüm' ve "berci kristin'in çöp masalları"nda dile getirilen yaklaşık kırk yıl içinde çok farklı nedenlerle, çok farklı kesimlerin de katılmasıyla büyüyen 'parikarya'nın 'ötekileştirilenlerin' dünyasını fark eden ve çözümü oraya eklemlenmekte bulan, ama bunun da önkoşulları bakımından bazı zorunlu kayıpları (mevkiden, ünvandan, statüden, paradan, mekan alanlarından, kimlikten, cinsellikten, nihayet bedenin bazı parçalarından vazgeçmek) gerektiği aydın -belki artık buna başka bir ad bulmak gerekir, örneğin 'entel-karya' denilebilir- perikarya içinde yer almak, bu sürecin ve buradaki yaşamın anlatısının, yine anlatmanın da biçimsel sınırlarını zorlayıp değiştirerek yaptığı bir yazar ve romanlar olarak görmek. burada bir metafor da yazın türü olarak 'roman'la, bir yaşam türü olan 'roman'lığın birbirine en çok yaklaştığı, birbirinden en çok esinlendiği, birbirini en çok beslediği bir an olarak görmek, o bağlamda da metin kaçan'a ve 'ağır roman'a bir selam çakmak gerekir.

mustafa sütlaş

Yazar ve kitapla ilgili çeşitli yayınlar ve yazılar:

* "Aslı Erdoğan’ın Kırmızı Pelerinli Kent Romanına Postmodern Açıdan Yaklaşım"
       Emrah Seferoğlu, Route Educational and Social Science Journal, Volume 2(2), Nisan 2015

* "Aslı Erdoğan’ın Eserlerinde Ontolojik Sorunlar"
       Mehmet Özger, Murat Parlakpınar, Turkish Studies International Periodical For the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 7/4, Fall, 2012

* "İzlek Açısından Aslı Erdoğan Anlatıları"
       Sena Tekin Bağcı, Yüksek Lisans Tezi, 2010

* "Aslı Erdoğan ile söyleşi"
       Feridun Andaç, Varlık Yayınları, 01.01.2006

* "Naif, kırılgan ve güçlü bir yazar: Aslı Erdoğan"
       Cansu Yılmazçelik, 30.05.2009

Bağlantılar: "Yazar Kişisel Resmi Sayfası"
    Yazar ve yapıtlarıyla ilgili her türlü bilgiye Türkçe olarak erişilebilir.